Maraş merkezli depremden sonra 10 ilimizde 32 bine yakın can kaybının olduğu resmi rakamlarla açıklandı. Sosyal medyada insanlar 100 bine yakın can kaybının olması ihtimalini konuşuyor. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Fakat sormak istediğim daha doğrusu tartışmak istediğim bir konu var: Deprem kader midir?

Devlet büyükleri, milletvekilleri veya bazı ünlü isimler çıkıp “deprem kaderdir” yapabilecek bir şey yok deyip işin içinden sıyrılmak istiyorlar. Ben buna katılmadığımı belirtmek istiyorum. Deprem kesinlikle kader değildir.

Deprem kader değildir çünkü Japonya’da bizdekinden çok daha şiddetli depremler yaşanıyor. Kaliforniya, Şili’de, Meksika’da daha şiddetli depremler oluyor. Oralarda deprem kader olmuyorken neden bizim gibi ihmalin, umursamazlığın olduğu ülkelerde deprem kader oluyor?

Hatay’da eğer mütehhitler binalardan çalmasalardı, inşaat sahipleri depreme dayanıklı binalar yapmış olsalardı şimdilerde 32 bin kişinin can kaybını konuşuyor olur muyduk? Eğer binaları sağlam yapmış olsalardı 100 binlerce yaralı olur muydu?

Belki yine deprem olacaktı. Belki yine maddi hasar olacaktı ama belki de bu kadar ölümüz olmayacaktı. Evet. Deprem tabii ki doğal bir afettir. Dünyanın her yerinde yaşanabilir. Her an meydana gelebilir. Adı üstünde, doğal afet. Fakat insanları öldüren kesinlikle deprem değil, ihmaldir.

Deprem kader değildir!

Binaları diken kişiler şerefli olsalardı, üç kuruş daha fazla kâr etmek yerine temelleri, kolonları demirle doldurup sağlamlaştırsalardı ve devlet dediğimiz kurumlar da denetimlerini doğru bir şekilde yapmış olsalarda o zaman yaşanan depremde can kaybı olsaydı bile “KADER” deyip geçerdik.

Ama durum böyle değil. Ortada çok ciddi bir ihmal, çok ciddi bir hırsızlık söz konusu. Hırsızlık yapılmış çünkü binanın malzemesinden çalınmış. Hırsızlık yapılmış çünkü denetimler ya hiç yapılmamış, ya yeterince yapılmamış.

Sonuç mu? Depremin 9. gününde güncellenmemiş rakamlara göre 32 bine yakın can kaybı ve 100 binlere ulaşabilme ihtimali. Yorum yok. Söyleyecek söz de yok.